Recent reviews by Ahmet the Stygian

Mevzu bahis oyun Oblivion olduğundan elbette bu yapımı oynamanızı tavsiye ederim, sonuçta çıktığınız macera benzersiz bir macera olacak fakat, ben bu sözde remastered'ın tam olarak hangi kitle için yapıldığına emin değilim. Sözde dememin sebebi bunun aslında bir remastered değil remake olması, farklı oyun motoru ve yeni grafik, animasyonlarla baştan yapılmış oyun çünkü fakat geliştirici ekip remastered demeyi tercih etmiş. Bunun da büyük ihtimalle sebebi bir yeniden yapım için biraz fazla aynı oyun olması.

Oyunun ön kısmı hariç her şey birebir aynı çünkü orijinal oyunla, yükleme ekranları olduğu gibi duruyor, buglar olduğu gibi duruyor hatta üstüne yeni birkaç sürpriz bug ve crash eklenmiş, crashler o kadar ustaca hazırlanmış ki nerde ne zaman yiyeceğinizi asla tahmin edemediğinizden elinizi F5'den çekemiyorsunuz.

Her şeyden önce, usta bu oyunda neden yükleme ekranı var? Bu sözde remastered Unreal Engine 5 kullanarak hazırlanmadı mı? Neden Creation Engine kullanılmış gibi kıç kadar odaya girerken bile yükleme ekranı bekliyoruz? Ortada oyunun ön tarafını (grafik, animasyon vs.) UE5 ile geliştirdiklerini ancak diğer tarafların Creation Engine ile çalıştığına dair fikirler dönüyor. Büyük ihtimalle bu doğru çünkü ben başka bir sebep göremiyorum hala daha yükleme ekrana beklemek için. Bu yükleme ekranı oyuncunun deneyimine bir artı değil yani, aksine ben oyunda evlere girip çıkmak istemiyorum oynarken, çünkü yükleme ekranı beklemek istemiyorum. Ne kadar az yükleme ekranını görürsem o kadar iyi benim için. Bu da neyle sonuçlanıyor, muhtemel bazı yan görevleri kaçırmamla sonuçlanıyor, çünkü büyük oranda görevleri NPC'lerle konuşarak elde ettiğin oyunlar TES oyunları. Eee ben adamın evine girip konuşmadıktan sonra da görev var mı yok mu bilemiyorum ve içerik kaçırmış oluyorum.

İkna sisteminde de herhangi bir değişiklik yok, bence değiştirilmesi gereken şeylerden biriydi çünkü çok eğreti duruyor artık. Resmen NPC ile diyalog halindeyken bir mini-oyun başlatıyorsunuz ve karşınızdaki NPC de bu mini oyundan haberdar. Başarılı olduğunuzda size helal olsun falan diyor hani. Bu inanılmaz immersion break bir olay.

Diyorum ya bu remastered'in kimler için geliştirildiğini anlayamıyorum ben, sadece eski dostu Oblivion'u güncel grafiklerle görmek isteyenler için mi? Yoksa eski diye oynayamayanları seriye çekmek için bir adım mı? Eğer öyleyse üzgünüm başarısız bir adım bu çünkü grafikler yeni de olsa oyun dizaynı 2006'dan kalma hala herhangi bir ilerleme yok. Sadece görsel olarak 2025 görünen bir 2006 oyunu bu.

Bu bir inceleme değil sadece rahatsız olduğum bir konuyu yazmak istedim, RGG Studios'un artık "game onboarding" tarafına bir ayar çekmesi gerekiyor. Oyuncuya oyunu öğretmek, oyuncunun katılımını sağlamak önemlidir çünkü ve RGG Studios yıllardır bunu berbat yapıyor bana göre.

Adamlar resmen dünyanın en sıkıcı başlayan oyunlarını geliştiriyorlar ya, arkadaş hikayeyi yavaş yavaş aktarırsın lafım yok da oyunun başında mini-oyun tanıtmak nedir. Ana görev diye mini-oyun tanıtmak nedir, mini-oyun lan bu, pek çok oyuncu oyunun başında görüp bir daha asla uğraşmayacak bile bununla sen oyuncunun vaktini bunla neden harcıyorsun? Hani serinin diğer oyunlarını oynamış ve dolayısıyla ilerde açılacağını bilmiyor olsaydım şu oyunu ilk 5.saatten bırakır devam etmezdim.

Onun dışında oyun hakkında yorum yapmam gerekirse, oyun berbat görünüyor. Hani doku kalitesi vs. anlamda RGG hiçbir zaman günceli yakalayamadı tamam ama bunda ışıklandırmalar falan da berbat. Gereksiz göz alıcı, rahatsız edici bir görüntüsü var oyunun. Oynanış fena durmuyor, hikaye hakkında yorum yapmam için erken. Majima ana karakter olması beni heyecanlandırmaya yetiyor o yüzden oynar, bitirir incelememi ona göre değiştiririm.

Çok güzel oyundu EA oynadık eğlendik tamam şimdi NFS MW (2005) Remake geliştirmeye başla bunu mu oynicaz amk. Hiç olmadı Remastered yap oyuna Steam'e ekle başarım falan da ekle tamam biz yine oynarız zaten goatı.

Oyunun teknik olarak en iyi işlerden biri olduğunu söylemeye gerek yok herhalde, tek bir rakibi var zaten. Mekanikler inanılmaz sıkı, shooter seven birinin bu oyundan keyif almaması bana zor geliyor açıkçası. Mekanikler yağ gibi akmak istiyor ancak oyun dizaynı bunu sınırlıyor gibi hissetmeden edemedim... çünkü oyun sürekli bir şeyler anlatma derdinde. Yanınızda bir karakter olduğu zaman sırf onun dediklerini dinleyebilin diye oyun kendini inanılmaz yavaşlatıyor.

Savaş sırasında tazı gibi koşan karakteriniz sırf yanınızdaki NPC'yi dinleyebilin diye kağnı gibi yürüyen bir karaktere dönüşüyor ve bu tempoyu o kadar berbat ediyor ki anlatamam... koca oyundaki tek şikayetim buydu diyebilirim. Gerek yok abi bu karakterlerin bu kadar yavaş yürümesine, birinci parti Sony oyunlarının hepsinde var bu problem. Abi bu tempoyu düşürüyor yapmayın şunu ya, dinlemek isteyen zaten dinler NPC'nin ne demek istediğini istemeyen adama niye karışıyorsunuz.

Hadi diyelim bu ilk sefer için iyi bir seçimdi, hikayenin hepsini anlamanızı sağladı çok güzel. Ee iyi de oynanışa doymayan, tekrar oynamak isteyen adama ne olacak? Bu sıkıcı mı sıkıcı ağır sekansları tekrar yaşamak zorunda olacak, sinematik de değil ki bunlar atlayabilelim, bir diyalog dayatma uğruna tekrar oynanabilirliği de çöpe atmış oldun bunu yaparak.

Oyunun pacing'inin kötü olduğunu iddia etmiyorum bu arada, bu saydığım problem dışında genel olarak çok tatlı bir pacing hakim oyuna. İnişli çıkışlı bir deneyim, ancak indiğinizde de çok iniyorsunuz benim sorunum bu sadece.

Şahsen sınırsız mermi moduyla 2.kez oynama isteğim vardı ancak bu kağnı sekansları o kadar canımı sıktı ki bir kez bitirdikten sonra oyunu sildim direkt, tekrar katlanamam yani yok. Zaten oyun da fazla uzatılmış geldi bana, ilk oyun gibi adabıyla 15 saatte biten bir oyun olmalıydı bana kalırsa, ancak 2 karakter arasındaki (aslında sadece Abby için) arkadaşlık bağlarını oturtmak, oyuncuya yedirmek için uzadıkça uzamış oyun süresi. Abby'nin bazı sahnelerine filler demek bile mümkün ya üzgünüm :D

İlk oyunu ayıla bayıla oynadım, bu oyunu da fazlasıyla sevdim. Pek çok anlamda ilk oyunun üstüne koymuş bir yapım KCD2. Oynarken ilk hissettiğim şey oyunun ilk oyuna kıyasla fazlaca kolaylaştırılmış olmasaydı. Bu kolaylaştırmayı da sadece girilen savaşlar anlamında söylemiyorum hani, oyunun ekonomisi, kayıt noktalarının sıklığı gibi daha pek çok noktada ilk oyundan daha kolay, daha erişilebilir bir iş olmuş KCD2. Söyleyişimin aksine bunu pek de olumlu olarak söylemiyorum ama maalesef.

Neden mi? Açıklayayım, konu zorluk olduğunda hep aynı örneği veriyorum biliyorum ancak gerçekten verilebilecek en iyi örnek The Witcher 3. İnsanlar The Witcher 3'ün normalden daha zor bir zorluk seviyesinde oynanması gerektiğini savunuyor, ben de dahil. Ancak insanlar bunu marjinallikten yapmıyor, The Witcher 3'ü normal veya kolay zorlukta oynadığınız zaman oyunun barındırdığı önemli olması gereken mekanikleri kullanmak zorunda bile hissetmiyorsunuz. Witcher gibi bir oyunda iksir içmek, silahı düşmana uygun şekilde yağlamak gibi önemli olması gereken mekanikler çöpe gidiyor böyle olduğu zaman, hatta bunun yanında toksisite adı verilen mikro mekaniği de piç etmiş oluyorsunuz. Oyuncuyu bunları kullanmak zorunda bırakman gerekiyor bir noktada. İşte The Witcher 3'ün normal zorluk seviyesi de kolay olduğundan oyuncu hiçbir zaman bunları kullanmak zorunda dahi hissetmiyor, bu da oyunu daha sığ bir oyun haline getiriyor, en azından combat anlamında.

İşte KCD2 de Witcher 3'ün yaptığı bu hataya düşüyor maalesef. Her şey o kadar kolaylaşıyor ki bir noktadan sonra loot yapmak anlamsızlaşıyor. Hatta tüm içerikleriyle 100 saat süren bu oyunda ilk 25 saatten sonra loot yapmanıza gerek kalmıyor desem yeridir. Özellikle ilk haritadaki hazine görevini yaptıysanız tamamdır, oyunu bitirdiniz. Çünkü o hazine görevinden çıkan zırh setiyle çok rahat oyunu bitirebiliyorsunuz. Sonrasında alacağınız veya bulacağınız hiçbir zırh seti ondan çok daha iyi falan olmuyor, birazcık daha iyi oluyor sadece o kadar. O fark da atla deve değil hani, çok rahat gözden çıkarılabilecek ufak değerler.

Ee işler bu kadar basit olunca ne iksir yapmanın bir anlamı kalıyor, ne zanaatkarlık yapıp kendi silahını üretmenin bir anlamı kalıyor ne de keşif yapıp loot yapmanın bir anlamı kalıyor. Bunlar sadece iyice role girmek isteyenin tercih edeceği opsiyonel içerikler haline geliyor.

Ama tabii tüm bunlar müthiş bir oyunun ufak parçaları sadece, oyun bu saydığım eksikler dışında çok tatlı.

Oyun çıktığında işlemcim 5600X'di ve işlemciyi %100 kullanıyodu, DDR5'e geçtim 9800X3D işlemci aldım hala işlemciyi %100 kullanıyo amk. Optimizasyonu Afganlara mı yaptırdınız olm ucuz oluyo diye hay RE Engine'inize boydan gireyim boy da yok ki bende, kullansana olm şu MTFramework'ü RE Engine ile yapamıyorsun büyük skalada oyun işte anla lan şunu.

Ben Türk aklımla şunu anlayabildim sen Japon kafanla şunu nasıl anlamıyorsun aklım almıyor lan.

Teknik meseleler dışında oyun goat oğlu goat o yüzden "tavsiye edilmiyor" vermek içimden gelmedi. Canavar çeşitliliği bence yeterli ve olan canavarlar da çok iyi implement edilmişler. Doğrusu, bir MHWorld Kushala faciasını daha kaldıramazdım... Neyse ki yok, canavarların hepsi çok tatlı (sen değil Gravious) Ancak end-game fıs, artian silah olayı hoş değil (çünkü çoğu çok kötü görünüme sahip) ve ilginçliğini çabuk yitiriyo.

Ubisoft Quebec geliştirdiği için (Odyssey geliştiren stüdyo) büyük umutlarla beklemiştim, bana göre Odyssey kalitesi korunsa bile oynanırdı ancak maalesef Odyssey'den çok daha kötü bir iş olmuş. Ruhsuzluk konusunda Valhalla ile ölümüne kapışır. Sevemedim maalesef.

Oyunun en büyük sıkıntısı görev dizaynları ve temel oynanış döngüsü, görevlerde anlamlı hissettiren hiçbir şey yok resmen, Mafia 3'ün görev dizaynından pek bir farkı yok bu oyunun görev dizaynının. Çete var, git çeteyle ilgili info topla, çete adamlarını tek tek öldür.

Oynanış hiç fena değil aslında ama oyun o kadar çok içeriğe maruz bırakıyor ki bu oynanışın sıkmaması mümkün değil, çünkü oynanış değişmiyor ve gelişmiyor. Yetenek ağacı yetenek dahi sayılmaması gereken bomboş şeylerle dolu. Bana gelmiş "yakın dövüş saldırıların %2 daha fazla vurur" diye yetenek koymuş, usta benim bunu silahımı geliştirerek elde etmem gerekiyor skill ağacıyla değil amk ne yapıyorsunuz. Sorun bunların da var olması değil hani, bugün başyapıt dediğimiz oyunlarda bile illa ki böyle pasif, oynanışa direkt etkisi olmayan skiller oluyor. Ancak sorun yetenek ağacının bunlardan ibaret olması.

Yok abi oynanışı etkileyen skill sayısı çok az. Çoğu böyle pasif ve oynanışı pek de etkilemeyecek şeyler. Odyssey'de böyle değildi mesela, skillerin çoğu gerçekten skilldi ve oynanışını değiştirip şekillendiriyordu. Bu böyle değil.

Samuray ve Japon temalarına ilginiz var oynayacak bir oyun mu arıyorsunuz? Paranızı bu oyuna harcamak yerine Rise of the Ronin'e yönelin çok daha iyi olur diye düşünüyorum. Rise of the Ronin görsellik dışında her konuda ACShadows'u yerle yeksan eder çünkü. Hani Sekiro, Ghost of Tsushima örneklerine gerek bile yok Rise of the Ronin'in yarısı kadar bile iyi bir oyun olamamış Shadows.

Oyun çıkmadan önce oyunu seveceğimden emindim çünkü bu oyunların tarzı tam bana göre ama... bu sene oynayacağım en iyi oyun olacağını düşünmüyordum. Gerçekten çok sevdim, benim aldığım son da çok vurucuydu o yüzden son derece tatmin ayrıldım oyundan. Gerçekten teknik problemler sebebiyle bu oyunu görmezden gelenler, kötüleyenler çok büyük ayıp ediyor. Son 2 sene içinde çıkan hangi oyun sağlam, sorunsuz çıktı ki bu oyuna bu kadar yükleniyoruz.

Peki nedir benim bu oyunu bu kadar beğenmemdeki sebep, atmosfer ve açık dünya keşfi kesinlikle. Stalker oyunları nispeten zor oyunlar bu yüzden her şeye çok dikkat etmeniz gerekiyor, elinizdeki medkit sayısı, mermi sayısı, silahınızın sağlamlığı, taşıma kapasiteniz, ekonominiz vs. Bu yüzden de açık dünyada bulup bulabileceğiniz her türlü kaynağa ihtiyacınız oluyor, en azından oyunun başlarında bu durum böyle. Bir medkit gördüğünüzde "bunu da almayıvereyim" diyemiyorsunuz. Almak istiyorsunuz, oyunun devasa bir haritası var ve harita böyle gerekli ekipmanlarla dolu. Evet çoğu zaman bulduğunuz zulalardan, zırh, silah falan çıkmıyor ancak çıktığında ise çok mutlu ediyor oyuncuyu.

Bu nedenle keşfetmekten büyük keyif aldığım oyunlardan biri oldu, arkadaşlarla konuşup "sen şu zulayı aldın mı?", "şu zula nasıl alınıyor bilen var mı?" diye bilgi alışverişinde bulunduğum nadir oyunlardan biri oldu Stalker 2, bunu bana yaşatan bir diğer oyunsa Elden Ring'di zaten. Oyunun atmosferi de muazzam, gerek nispeten lineer ilerlenen iç mekanların tasarımları, gerekse de açık dünya tasarımlarına bayıldım. Metro Exodus benim en sevdiğim oyunlardan biridir ve onun da post apokaliptik dünyasına bayılıyorum ancak Stalker, ondan daha iyi benim gözümde artık.

Oyunun oynanışı benim gözümde ikiye ayrılıyor çünkü bana göre iki nokta arasında bariz bir kalite farkı var. İnsansı düşman tiplerine karşı savaşmak ile mutantlara karşı savaşmak çok farklı benim gözümde. İnsansı düşmanlarla karşı karşıya gelmek ne kadar keyifli, eğlenceli hissettiriyorsa mutantlar da bir o kadar angarya ve tatsız hissettiriyor. Çünkü insanlar sürekli tepki verirken mutantlar mermi süngerleri sadece ve ayrıca öldürdüğünüzde hiçbir şekilde ödüllendirilmiyorsunuz da. Bu yüzden mutantlar zaman kaybı gibi hissettiriyor bir süre sonra ve dediğim gibi onlara ateş etmek de duvara sıkmaktan farksız. En azından DOOM Eternal gibi vurulan yerden parçalanmalar olsaydı çok daha tatlı olurmuş, şu an sadece kan fışkırıyor o kadar, hani fışkıran kan mutantın üstünde kalmıyor bile sadece efekt var o kadar.

Oyun belli bir miktarda ağır, Call of Duty gibi hızlı bir oynanış beklentisiyle girerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. Kendini çok daha ciddiye alan "grounded" bir oynanışı var Stalker 2'nin. Bunun dışında her şeyden memnun kalacağınızı düşünüyorum ben, silahların sesleri, animasyonları, silah çeşitliliği her şeyiyle tatmin edici bir oyun Stalker 2.

Stalker serisi rol yapma elementleri barındıran bir seri, sadece bir shooter oyunu değil. Oyunda diyaloglar ve diyalog seçimleri bulunmakta. Peki bir işe yarıyorlar mı? Açıkçası evet, Stalker 2 bugün kendine ARPG diyen birçok oyundan daha çok RPG hissettiriyor. Bir kere yapılan seçimler çok keskin, iki taraf var ve iki taraftan birini seçeceksin, böyle bir durumda etkilerin olmaması mümkün değil. Mesela üstü kapalı bir örnek vermek istiyorum. Oyunun ana hikayesinin ortalarında bana taraflar arası seçim yapma hakkı sunuldu ve ben kendim adına doğru olduğunu düşündüğüm tarafı seçtim. Oyunun son haritasında, son 5 saatinde aldığım bir başka ana görevde ise karakter sırf o seçimi yaptığım için bana yardım etmeyi reddetti ve ben kendi işimi kendim görmek zorunda kaldım. Bu da çok tehlikeli mutantlarla karşı karşıya kalmamla sonuçlandı. Ancak o tarafı seçmiş olmasaydım belki de o görevi çok daha rahat halledecektim. Bu tarz olaylar sebebiyle Stalker 2, Hogwarts Legacy, Assassin's Creed RPG melezi üçlemesinden falan çok daha RPG oyunu gibi hissettiriyor.

Yani bu konuya değinmezsek olmaz, oyun sorunlu mu? Evet sorunlu ve gelen 2 güncelleme de hala en kritik sorun olan FPS düşmesi sorununu çözmüş değil. FPS düşmesinden kastım anlık FPS drop değil. Oyunu ben genel olarak 60FPS'in üstünde oynadım, Hatta açık dünyada 90'ın altına düşmedi pek ancak oyun zaman zaman bozuluyor ve kare oranı yerleri öpüyor. Çok büyük ihtimalle GPU utilisation ile ilgili bir sorunu var oyunun. Oyun bozuluyor derken neyi kast ediyorum açıklayayım, oyunu normal bir şekilde oynarken haritayı açmaya karar veriyorum ve 90 FPS aldığım oyun birden 5FPS'e düşüyor ve öyle kalıyor, oynarken menüye giriyorum durduruyorum, geri başlattığımda 5FPS oluyor, sandık açıyorum, sandığı kapatma animasyonu sırasında 5FPS oluyor öyle kalıyor.

Hani bir düzen, bir sebep bile yok tamamen rastgele yapıyor bunu oyun. Hani anlık düşse neyse diyeceğim de öyle kalıyor bir süre ve 5FPS çok rahatsız edici. Ayrıca dikkat ettim, bu olay yaşandığında ekran kartı kullanımı %100 olmasına rağmen ekran kartının ısısı hızlı bir şekilde düşüyor, 68 derece seyreden ekran kartımın ısısı bu sorun yaşandığı zaman 50'lere kadar iniyor. Yani %100'de çalışan ekran kartının ısısı düşmez benim bildiğim yükselir :D Bariz bir sıkıntı var işte ama ne bilmiyorum, ben bu soruna rağmen dayandım, 78 saat oynadım, bitirdim. Memnunum, ama biraz daha bekleyin derim ben eğer sisteminize güvenmiyorsanız.

Sadece Erlang savaşı için bile alınır, oynanır. Peak boss design. Tabii siz yine de sadece Erlang için almayın, 60 dolar boru mu amk. Ben çok memnun ayrıldım bu oyundan, henüz son bossu geçemedim gerçi kalın geldi biraz anlarsınız ya.

Kalın geldi demişken, oyun bahsedildiği kadar basit bir oyun değil. Mini-bossların çoğu basit ve tek seferde geçiyorsunuz evet de özellikle chapter sonu bossları hiç de basit değil, gizli bossları halletmek isterseniz onlar çok daha felaket. Bu oyuna basit diyen "marjinallik babacum yav" diyordur.

Majima oynanabilir karakter olduğu için tavsiye ediyorum, sahi sayın validesi ahlaksız Ryu Ga Gotoku Majima ana karakterli bir oyun ne zaman yapmayı düşünüyorsun acaba Kiryu'dan sıkılmadık mı amk, saygılar.