Recent reviews by Willfr3dd

Selamlar oyuncular! Böylesine sevimli bir grafik temasında kim kendi şehrini inşa etmek istemez ki?! Özellikle her şeyin rastgele olduğu bir oyunda. Türlerin uyumu kesinlikle harika, düşünce güzel, oynanış güzel bize de geriye oynamak kalıyor.

Oyunun mantığı oldukça kolay kapılabiliyor sadece ufak bir odak ile düzenli şehirler tasarlamanız işinizi oldukça rahatlatıyor. (şehrinizi spaghetti yapmaktan sakının!) Gelen kartlarınızı ve kaynaklarınızı dikkatlice gözden geçirin. Hata yaptığınızda devamı gelmeye başlıyor ve çok hızlı bir şekilde oyunu kaybedebiliyorsunuz. Fakat kaybettiğinize üzülmenize hiç gerek yok oyunu tekrar ve tekrar oynamak hiç sıkıcı değil türünü güzel taşıdığını söyleyebilirim.

Eksik veya rahatsız edebilecek yanlarına gelmem gerekirse: Felaketlerin ve kartların rastgelelik işleyişi gerçekten fazla rastgele. Örnek vermem gerekirse bir görev kartınız geliyor, o kartı yerleştirmek için bir süreniz ve gereklilikleriniz oluyor, gerekli kartlar gelmeden görev başarısız olabiliyor. Bu durum en az yaşadıklarımdan biri fakat güzel gidişatınızda aniden üzücü sona ulaştırabiliyor. Ama asıl problem felaketlerin çok dengesiz ve çok fazla olup, oyunda uzun süre kalması ayrıca felaketlerden kurtulmamız için gereken kaynak ve kartların çok pahalı olması bu işleyişte bir dengesizlik hissiyatı yaratıyor. Bu durum özellikle kaynaklarınızı feda ettiğiniz bir oyunda, oyunun sakin gidişatını ufaktan yorucu hale getirebiliyor.
Bu yorumları yaparken oyunun erken erişim olduğunun farkında olarak bu sorunların giderileceğini düşünüyorum, dengeleme işlemleri ve yeni kartlar kesinlikle gelecektir. Türlere biraz bile ilginiz varsa sizi oyunda tutabileceğini düşünüyorum, fiyatını kesinlikle hak eden bir oyun. Çayınızı kahvenizi alıp, sakin bir müzik eşliğinde şehirlerinizi tasarlamaya başlayabilirsiniz! İyi eğlenceler..

(Bir tavsiye, gerektiği yerde destenizden bir kart çekmeyi unutmayın.)

⣿⣿⣿⠟⠛⠛⠻⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⡟⢋⣩⣉⢻
⣿⣿⣿⠀⣿⣶⣕⣈⠹⠿⠿⠿⠿⠟⠛⣛⢋⣰⠣⣿⣿⠀⣿
⣿⣿⣿⡀⣿⣿⣿⣧⢻⣿⣶⣷⣿⣿⣿⣿⣿⣿⠿⠶⡝⠀⣿
⣿⣿⣿⣷⠘⣿⣿⣿⢏⣿⣿⣋⣀⣈⣻⣿⣿⣷⣤⣤⣿⡐⢿
⣿⣿⣿⣿⣆⢩⣝⣫⣾⣿⣿⣿⣿⡟⠿⠿⠦⠀⠸⠿⣻⣿⡄⢻
⣿⣿⣿⣿⣿⡄⢻⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣶⣶⣾⣿⣿⣿⣿⠇⣼
⣿⣿⣿⣿⣿⣿⡄⢿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⡟⣰
⣿⣿⣿⣿⣿⣿⠇⣼⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⢀⣿
⣿⣿⣿⣿⣿⠏⢰⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⢸⣿
⣿⣿⣿⣿⠟⣰⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⠀⣿
⣿⣿⣿⠋⣴⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⡄⣿
⣿⣿⠋⣼⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⡇⢸

Kim yeni keşfedilmiş bir gezegene hayat vermek istemez?

Öncelikle Selamlar..!! "Oyunun erken erişim olmasını dikkate alarak bu incelemeyi yazmaya çalışacağım."
Eğer "inşa etme" tabanlı oyun yetmezliğindeyseniz bu oyun kesinlikle size ilaç gibi gelecek. Oyunun mantık ve gidişatından ufakca bahsetmem gerekirse, bir araştırmacı astronot olarak, bir gezegene gönderiliyoruz ve bu gezegende elimizden gelenin fazlasını yaparak hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz, gerekli materyalleri toplayarak veya işleyerek bizden istedikleri görevleri yerine getiriyoruz. Temel olarak oyun bu mantık üzerine oturtulmuş. Oyunda yapılaşarak ve fabrikasyon ile ilerlemeye çalışıyoruz bu ilerlemeyi yaparken ise kullanımı basit bir gelişim arayüzü kullanıyoruz, bu arayüze oyunun başında inşa ettiğimiz "Merkez" üzerinden erişebiliyoruz, o arayüzde bizden istenilen materyalleri üreterek yeni bir seviyeye geçebiliyoruz ve her bir seviye atladığımızda ise kesinlikle geliştiğimizi hissediyoruz. Oyun bizleri boş bırakmamak için elinden gelenin fazlasını yapıyor, yeterli büyüklükte bulduğum harita'da keşfedebileceğimiz birden fazla biyom, materyal ve elementler bulunuyor, bunların yanında çok üzerinde durulmamış garip ve yetersiz yaratıklara yer verilmiş, oyunda temel olarak altı farklı canlı bulunuyor ve bunların üç tanesi size saldırabilir vaziyette, bizlere saldırabilen canlıların da üç farklı seviyesi mevcut fakat yinede bu canlıları çok yetersiz bulduğumu dile getirmeliyim, hem verdikleri hasar olarak hemde saldırış şekilleri olarak hiç bir canlılık göstermiyorlar ve bu canlılardan edindiğimiz materyalleri bir kaç durum dışında neredeyse hiç kullanmıyoruz diyebilirim, umarım oyun tamamlandığında bunların etkisini görebiliriz. Ek olarak her ne kadar bu konuyla alakası olan bir oyun olmasada bu canlılara saldırırken vuruş hissiyatınız canlıların işlevsiz olması kadar tatminsiz hissettiriyor. Harita kısımlarına değinecek olursam, oyunda dört farklı harita mevcut ve bu haritalar kendilerine ait zorluklarıya karşımıza çıkıyor, büyüklük ve canlılık olarak ele aldığımızda ise büyüklük olarak yeterli fakat canlılık olarak yetersiz duruyor. Keşfi keyifli fakat ölü bir gezegendeyiz. Daha fazla detaya inmeden fizikler ve grafikler konusuna geçelim.
Grafik olarak yapımcı bize Unreal Engine ile yeterli sayılabilecek düzeyde grafik sağlamaya çalışmış, fakat bazı yerlerde bükülmeler ve kırıklar oluşabiliyor ayrıca tamamlanmamış içlerinden geçebildiğimiz kocaman kayalar ve ağaçlar mevcut. Bu çok rahatsız etmeyen hataların dışında, grafikler tamamıyla inşa etme üzerine kurulu bir oyun için fazlasıyla yeterli ve iyi durumda. Özellikle detay konusuna çok inmek istemişler, ürettiğimiz otomasyon aletlerinin hareketleri, el hareketleri vs. gibi basit gözüken ama görselliğe önemli derecede etki eden fiziksel durumları çok hoş bir detayla işlemişler, izlemesi kesinlikle zevk veriyor. ("Optimize konusunda erken erişim olması nedeniye sıkıntılar mevcut, bazı bilgisayarlarda donma-kasma-takılma olasılığı çok yüksek")
Basitce ses konusuna göz atalım, fabrikalar, çevre, doğa sesleri olarak yeterli diyebiliriz, erken erişimde olan bir oyun için gayet iyi.
Şimdi gelelim ana konumuza, inşa et ve geliş! Oyunda inşa etme(crafting) sistemi fazlasıyla düzgün işleyen bir sistem üzerine kurulmuş, basit ve çok kullanışlı, her otomasyon makinası ile yapabileceğiniz her şeyi otomatik bir şekilde oluşturabiliyoruz ve bu bize fazlasıyla devamlılık sağlıyor, oyunun akışını çok fazla değiştiriyor, geliştiğinizi ve bir sonraki adım için hazır olmanız gerektiğini fazlasıyla hissediyorsunuz, gelişiyorsunuz ve enerjiye ihtiyaç duyuyorsunuz, her bir enerji geliştirmesi sizleri zirvelere çıkartırken birden gelen "cızzzzzs" sesi ile tamamen duran elektrik sistemi ve fabrikanızı görünce başınızdan aşağı kaynar sular dökülüyor, hemen takımları toplayıp tamirle uğraşırken kendinizi kafayı yemiş halde buluyorsunuz, tamir ediyorsunuz "ohh be sonunda" derken bir daha bozuluyor ve tam sinir krizlerine girerken oyunu kapatıp siliyo.. hayır böyle değil. Merak etmeyin sorunu çözdükden sonra kesinlikle başarmış hissediyorsunuz.
Peki bu kadar övdük hiç mi eksisi yok? Tabi ki var, özellikle co-op oynarken yaşanan ciddi lag problemleri kanser edebiliyor. Tamamlanmamış sadece grafik olarak oluşturulmuş blocklardan dolayı rastgele bir yere sıkışabiliyorsunuz. Düzgünce işleyen bir elektrik sistemi aniden çökebiliyor. (belki bir algoritması vardır?). Lag problemi dışında dile getirdiğim tüm sorunlar görmezden gelinebilir durumda, lag probleminin erken erişim yetersizliği olduğunu düşünüyorum gerekli güncellemeler ile düzelteceklerini duyurmuşlar. Ne kadar sürede bu sorunu çözerler bir fikrim yok fakat kesinlikle kısa sürede halletmeleri gerektiğini söyleyebilirim. Lag probleminin etksini görmediğimiz süreçlerde arkadaşlarınızla bu oyunu oynamanın inanılmaz keyifli olduğunu rahatlıkla dile getirebilirim. Arkadaşlarınızı kapın ve inşa etmeye başlayın!
Özetlemem gerekirse Satisfactory erken erişim olmasına rağmen karşımızda kendinden çok emin ve güçlü durmayı başarıyor, eğer sizde böyle oyunlara ilgi duyuyorsanız kesinlikle ve kesinlikle bu oyunu şiddetle tavsiye ediyorum, fiyatını fazlasyıla karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim, her bir otomasyon inşa ettiğinizde geliştiğinizi hissedeceksiniz. Bu gezegen size ait, dilediğinizi yapmalısınız.. ( "Sizlerin oynayıp keşfetmesini istediğim için çok fazla detay içerikten bahsedip heycan kaçırmak istemedim :) ")
İyi oyunlar, iyi eğlencler! Esen kalın.

Artılar:
+Otomasyon inşaları geliştiğinizi hissettiriyor.
+Görevler bu tarz bir oyun için mantıklı ve yeterli
+Güzel gözüken grafikler, çevre ve detay.
+Yeterli ve mantıklı işleyen inşa etme sistemi
+Oynanışta akıcılık, boşta kalmama
+Kullanımı kolay bir gelişme tablosu


Eksiler:
-Ölü dünya, canlıların yetersizliği
-Tamamlanmamış bazı kayalar veya zeminlerin hata oluşturması.
-Vuruş hissiyatı, dövüş aletlerinin yetersizliği.
-Co-op için lag sorunu.

Easy to play, hard to master

As we know, Mount and Blade has managed to create a huge audience. If we interpret Mount & Blade according to the date it was released, it is really a successful game. But in this game, which seems to be praised, there are really big mistakes, especially in WFS, which is the game we are now studying. In fact WFS , just like the Mount & Blade add-on package. only a few guns added in this game, , bombs and a changing map. Does the game good? It certainly varies from person to person. In this period of time away from this kind of games, it feels good. If you haven't knowledge let me tell you a little bit about the game. Mount & Blade is a game in which we try to draw our own story with role-playing content.

Now let's take a look at the Mount & Blade WFS we're looking at in detail.
The graphs are satisfactory.
Gameplay style, progress is not perfect, but satisfies. Role play features are nice
When we come to the sound and music section, In the music part, I really think that in game music so good.

When we come to the sad part, of the Role play layout of us to a particular place is restricted by dragging.
In the game there are small glitchs, guns' hitboxes are running irregularly, Imbalance is present, enemies can hit your head unexpectedly while running on horses.

M & B is a nice game, but M&B WFS is just like an additional bundle. There is not a big feature added to the main game. You should definitely try this game which provides peace to our hearts with its unique music that we can adventures into the middle ages. At least until the Bannerlord comes out ...;)

Be happy.

Merhaba oyun severler! Bugüne dek aşırı absürt durumu ile dikkat çeken fakat sadece belli bir kitleye ulaşabilmiş, günümüze kadar gelemeyen bu oyuna yani Saints Row 4' e bir göz atalım.
Saints Row 4 içerikleriyle bizi etkileyebilen fakat oyunun bir yerden sonra tekrarlaması ve kolaylaşması nedeni ile "Artık yeter ya, bitmiyor mu" dedirten, yinede ilginç ara sahneleriyle ve sohbetleriyle bizleri kendine bağlayabilen gerçekten absürt derecede sahnelere şahit olabileceğimiz eğlenceli bir oyun. Biraz daha detaylarına indiğimizde, 2013 yapımı bir oyun olmasına rağmen grafik kalitesi yeterli fakat gününe göre objektif olarak değerlendirdiğimizde tatmin edici gelmiyor, aynı zamanda çıkmış fakat çok daha iyi grafiklere sahip oyunlar görebiliyoruz, bu durumda Saints Row'a özel bir kitle oluşmasını sağlıyor.

Saints Row 4 aslında bir devam oyunu fakat genel olarak bakıldığında önceki oyunları hiç oynamamış biri olarak oynasanız bile bir şeyler sorgulamadığınız bir hikaye ile önümüze geliyor. Sürükleyici bir hikayesi mi var? kesinlikle hayır. Hatta ki eleştirmem gereken büyük bir yanı var oyunumuza bizleri etkileyen bir sahne ile başlıyoruz fakat oyunun sandbox dünyasına girdiğimizde ana görevleri veren karakterlerin bizlere "şu yan görevleri yap, sonra bu yan görevide yap "hah gelmişken şu yan görevide yap" demesi oyunun hikaye olarak geride kaldığını bizlere gösteriyor. Bir kaç yan görev yaptırdıktan sonra bizlere ana görevi veriyor. Bunun sıkıcı yanı neresi diye sorarsanız ise, yan görevlerin bir yerden sonra kendini tekrarlaması, oyunumuzda gerçekten çok eğlenceli yan görevler var, ama bir yerden sonra sürekli aynı şeyleri tekrarlamak ister istemez biz oyuncuları sıkan bir durum.( Şimdi buraya kadar okuyup "ya bu adam bunu tavsiye etmiş ama sürekli eleştirmiş nasıl bir iş bu dediğinizi duyar gibiyim" )

Bu kadar eleştiriden sonra gelelim oyunun artı yönlerine;
Oyunumuzda ilginç süper güçler mevcut ve bunları kullanabildiğimiz yan görevler ile eğlencemizi ikiye katlayabiliyoruz. Süper güçlerimiz ile ordan oraya atlamak, uçmak, duvarlarda yürümek bizleri oyuna bağlayabiliyor.
Karakter yaratma, kıyafetler, silahlar vs. tatmin edici nitelikte.
Kullanılan müzikler oyuna aşırı uygun, oynarken arkada çalabilmemiz oyunu eğlenceli kılıyor.
Hikaye üzerinde çok durulmasada, gaza getiren bölümlere sahip. yoğun olarak ana görev yapmış olmasakta yaptığımızda tatmin ediyor.
Güçlerimizi absürt derecede geliştirebilmek oyunu kolaylaştıran bir özellik olsada eğlenceyi arttırıyor.
Eğer eklemem gerekirsede oyunun oynanabilirlik süresi %100 için 40+ saate ulaşabiliyor. (yan görevler ve harita görevleri dahil)

Hikayesine değinmek isterdim fakat hiç spoiler vermek istemiyorum. Bizzat bu oyunu tatmanız, sizler için daha tatmin edici olur, Saints Row 4 genel olarak ele alındığında eğlenceli bir oyun fakat eksi yönlerinden dolayı bir çok oyuncuyuda karşısına almış bir oyundur, eğer çok zamanınız varsa ve açık bir dünyada ordan oraya uçarak eğlenmek istiyorsanız bu oyun tam sizlik. Denemenizde fayda var. İyi oyunlar, iyi eğlenceler, Hoşcakalın..

Yaklaşık 13-14 sene önce oynayıp bitirdiğim bu oyunu bir kez daha oynamayı düşündüm ve ilk kez oynarmışcasına hayran kaldığım, sahnelerine şaşırdığım ve geçmişimi hatırlatan muazzam oyun Max Payne. Zamanında oynarken "Abi oyun budur!" dedirten. Max'in acısını içimizde hissettiğimiz onun intikamını almak için gözü kör bir şekilde savaştığımız bu harika oyunu tekrardan hatırlatmak istedim. Oyuna elini sürmeyenler için konuyu biraz açıklayayım. Karizmatik sesli karakterimiz Max NYPD'de görevli, zengin ve ufak bir aileye sahip karakterimiz Max bir gün evine geldiğinde karşılaştığı(bizim bile üzüldüğümüz) kötü sahneler sonucunda psikolojik olarak çok etkileniyor bu sorun onun işine bile engel oluyor. Acı çekmeye artık dayanamayan Max intikam peşine düşüyor ve her şey burada başlamış oluyor. (Detay vermeden üzerinden geçmek istedim.)
Şimdide biraz oynanış ve grafik olarak inceleyelim. 2001 yılında çıkmış bir oyun olduğunu unutmadan bunları yazıyorum. Dönemine göre gayet iyi grafiklere sahip, hikaye derinlemesine oyuna işlenmiş neredeyse kusursuz hikaye bizlerde etki bırakıyor. Ara sahneler hem günümüze hemde dönemine göre farklı ve ilgi çekici Çizgi Roman tarzında işleyen ara sahneler seslerle ve yazılarla süslenmiş güzel bir sonuç elde edilmiş. E tabi bir de doğal olarak 2001 yılının oyunu olması nedeniyle çok göze batmasada hataları mevcut, bu hatalardan bazıları yinede dönemine göre bir hiç olarak bile sayılabilir. Biraz size örnekleyeyim, düşmanlarımızın hitbox'ı tam oturmamış, kurşunlarımız aşırı derecede rastgele gidiyor vs. Dediğim gibi bunlar rahatsız eden hatalar değil. Bir yerden sonra hikayeye o kadar bağlanıyoruz ki bunları fark etmiyoruz bile. Fazla detaya indik şimdi günyüzüne çıkalım. Öncelikle Max Payne gibi hikayeyi, karakterimizin duygularını bize hissettiren oyunlar günümüzde çok bulunmuyor, hâlâ bu tarz oyunların delisi olupda Max Payne'nin tadını almayanları buraya davet ediyorum ve bu seriyi şiddetle öneriyorum. Özellikle birinci ve ikinci oyunu.. Paranızın kuruşuna kadar değecek bu oyunu grafikleri yüzünden oynamaktan sakın korkmayın :D Oynarken mutlu olacaksınız bana güvenin. İncelememi karizmatik karakterimiz Max'in sözüyle kapatmak istiyorum.

"They were all dead. The final gunshot was an exclamation mark to everything that had led to this point. I released my finger from the trigger, and then it was over."

İyi günler, iyi oyunlar. Şen ve Esen kalın..

Merhabalar, üstünden çokca zaman geçen bir oyun olsa bile her oynayışta aynı tadı yaşatan Mafia II'ye bir göz atalım istedim. Serinin en çok beğenilen oyunu olan Mafia II geçtiği yılları bizlere çok güzel anlatmasıyla ve o zamanın kötü adamlarını ekranlarımıza çok detaylı bir şekilde getirmesiyle tanınıyor. Mafia serisinin en büyük özelliklerinden biri fazla detaylı olmasıydı ve bu detay kısmı Mafia II'de gerçekten çok güzel bir şekilde ve fazlasıyla üstünde durulmuş. Oyunumuzu fazlasyıla övdük. Şimdi biraz oyunun atmosferine girelim.

Mafia II karşımıza başrol karakterimiz Vito ile çıkıyor ve oyundaki tarih 1942-1952 arasında geçiyor. Karakterimizin konusuna azda olsa değinelim diyorum, Her şey Sicilyada doğan karakterimizin ailesi savaş nedeniyle Amerika'daki Empire Bay adlı şehre göçmesi ile başlıyor fakir bir mahalleye yerleşen ailenin, geçim sıkıntıları olması, ülkenin o sıraki durumu ve diğer etkenler aileimizin yaşamasını güçleştiriyor, her şey Vito ve en yakın arkadaşı Joe ile hırsızlık yapması sonucu üzerine ortaya çıkıyor oyunumuzda burdan sonra başlamış oluyor.(Devamının ister istemez spoiler kısmına girmesinden korktuğum için değinmiyorum.).

Hikaye konusunu kapatıp oyunumuzu detaylı olarak incelemeye geçelim. Mafia II üzerinde çok fazla çalışılmış bir oyun olduğunu daha ilk dakikalarından bizlere hissettiriyor, hikayesi, görüntü kalitesi, ses kalitesi, zamanının durumu, çevre vs. gibi detaylar göz ardı edilmemiş aksine geçtiği dönemi oyuncuya hissettirmek için çok ince ayrıntılar ile birlikte oyunculara aktarılmış. Görüntü kalitesi veya "Optimize mi?" konusuna değinicek olursamda oyunun kalitesi gerçekten kıvamında ve yeterince optimize, rahatsız edici hatalardan arınmış bir şekilde karşımıza sunulmuş. Ses kalitesi olarak baktığımızda ise yeterince iyi hatta iyinin biraz üstü bile denilebilir. Silah sesleri, çevre sesleri gayet temiz ve kaliteli.
Oyunun açıkdünya olması aşırı derecede artı bir katkı sağlıyor fakat yinede ana görev dışında oynanışı uzatabilicek hiçbir şey bulunmaması ufak bir hayal kırıklığı. Oyunu sadece DLC paketleri ile birazcık daha uzatabiliyoruz. Yinede hikayesinin kalitesi bizleri içine çekiyor ve sayesinde eksiklikleri hissetmiyoruz bile.

Özet geçicek olursam, bu oyunun muhteşem tadını kendiniz tatmalısınız Mafia II kesinlikle ve kesinlikle oynanması gereken bir oyun. Bittiğinde "Ne oyundu be!" diyebileceğiniz bir oyun, aldığınız için pişman olmayacaksınız. Yazılarımda bir hata varsa affola.
İyi oyunlar..
İyi eğlenceler..

Starbound karşımıza tam Terraria benzeri bir oyun olarak çıkıyor fakat oyunun görünüşü ve tarzı sizi yanıltmasın. Starbound'un derinliklerine inip bakıldığında Terraria ile benzerlik göstermeyen bir oyun olduğunu anlayabiliyoruz, Öncelikle oyunumuz uzayda başlıyor, uzay aracımızın bozulması üzerine orada ki gezegene inmemiz gerektiğini düşünüyoruz ve iniyoruz, daha sonralarda klasik bu tarz crafting oyunlarında olduğu gibi ağaç kesme ile işimize başlıyıp kendimizi maceranın ortasında buluyoruz. Oyundaki asıl amaç uzay aracımızı düzeltip geliştirmek ama bu aşama hiç de göründüğü gibi kolay değil başlangıçta oyuna kendinizi kaptırıp çok hızlı ilerlediğinizi düşünüyorsunuz, bulunduğunuz gezegendeki materyalleri topluyorsunuz herşeyiniz oluyor neredeyse fakat sonra birden bire oyun tıkanıyor işte orada uzay aracınıza dönüyorsunuz yeterli benzini bulduktan sonra aracımızın haritasına baktığımızda bir de ne görelim! Gidilmesi gereken binlerce takım yıldızı bizi bekliyor ve bunların içi, farklı atmosferli gezegenler ile dolu, takım yıldızı değişimi yaptığımızda bulunduğumuz yerdeki her kısma ayak basmamız mevcut(beni en çok etkileyen kısım haritanın yuvarlak olmasıdır. Bulunduğumuz haritayı bitirdiğimizde başlangıç noktasına tekrar çıkıyoruz. İlginç değil mi?), bunların dışında takım yıldızı içinde farklı uzay araçlarını görüyoruz ve o araçların bazıları düşman yada dost canlısı olabiliyor, bu uzay araçlarına ulaşması da bir hayli zor uzayın derinliklerinde önümüze robotlar, kayalar vs. bir sürü düşman çıkıyor. Şimdi diyorsunuz ki bu düşmanları uzay boşluğunda nasıl öldürebiliriz? Burda yardımımıza oyunun ana senaryosunun döndüğü gezegende ki Penguen yardımcı oluyor kendisi bize bir kaç görev veriyor ve bunları başarırsak bize bir suit hediye ediceğini öne sunuyor ve tabiki bize düşende görevleri halletmek oluyor. Suit'i elde ettiğimizde uzay boşluğundaki robotları öldürebiliyoruz ki yinede başlangıç suit'i ile bir hayli zor ama oyunun en sevdiğim kısmı olan elimizdeki ekipmanları geliştirme çileye son diyor, bu sayede suit'imizi, blockları kırmak veya loot için kullanığımız aletleri ve crafting için kullandığımız birden fazla olan crafting table'ları geliştirerek yeni silahlar, yeni ekipmanlar, yeni güçler elde edebiliyoruz. Oyunda para önemsiz gibi durmasına rağmen önemli bir yer taşıyor tarımdan para kazanma gibi pek karşılaşılmadık ilginç şeyler de mevcut ve bu oyunun oynanabilirliğini fazlasıyla arttırıyor. Gezegenlerden de biraz bahsedicek olursak, ilk olarak kolay gezegenlerden başlıyoruz her şey çok toz pembe giderken gezegen değiştirdiğimzde atmosferi olmayan gezegenler, zehirli gezegenler, ölü gezegenler bizleri bekliyor ve zorluk derecesi git gide artan bu oyunda yaşamak umduğunuz kadar kolay olmuyor. İçerikten çok bahsettik biraz da Grafiksel yorumlamaya geçiyorum, oyunun görüntüleri bu tarz oyun severler için mükemmel duruyor fazla sorunu olmayan bir oyun yeterince optimize sayılabilir, sesler de bir o kadar güzel fakat oyunda müzik eksikliği çok fazla, sadece tek müzikten oluşan bir oyun olması açıkcası hayal kırıklığı yaratıyor. Bunların dışında sevimli karakter yaratma ekranı ve sevimli görüntülere sahip hoş bir oyun olarak karşımızda duruyor. Aslında bahsedilicek bir çok konu var fakat oyun genel olarak ilgi çekici, geri kalan kısmını kendiniz oynayıp keşfederseniz zevkinizi ikiye katlaybilir. Bu tarz oyun severler için kesinlikle denenmesi gereken bir oyun.

Bu kadar övdük tavsiye ettik peki bu oyunun hiç mi kötü yanı yok?
Tabiki var, - oyunda aşırı mutlu bir biçimde ilerledikten sonra kendini tekrarlaması tamamen can sıkıcı bir durum.
- İlerki seviyelerde aşırı zorlaşma buna bağlı olarak daha fazla ölme ve yeterli materyali bulmak için harcanılan boş zaman.
- Önceden de değindiğim yetersiz ve uyumsuz müzik.
- Ana senaryonun bizi erkenden terk etmesi.
- Ara görevlerin verdiği az kazanç ve aksiyon.

Bu eksikliklere rağmen oyunun oynanabilirliği çok fazla uzun ve fiyatı gayet uygun alınıp denenebilir, ayrıca beraber oynamak için bir arkadaşınız varsa eğlencenin tadını çıkarın. Starbound'un devasa ve eşsiz evreninde aksiyona her zaman hazırlıklı olun.. İyi eğlenceler.. Hoşçakalın.

Öncelikle merhabalar, oyun gayet başarılı daha yeni çıkmış olduğu için olmazsa olmaz hatalar mevcut, bu hataları yavaş yavaş düzelticeklerine inanıyorum zaten bugün ki patch ile birçok hata giderilmeye çalışılmış.
Neyse gelelim oyunu biraz daha yakından tanımaya, ilk olarak oyunda detaylı karakter yaratma mevcut ve oyunu ister üçüncü şahıs(tps) istersekte birinci şahıs(fps) olarak oynayabiliyoruz. Crafting sistemine gelince ise yeterince iyi (doğal ve klasik olarak son zamanlardaki survive oyunlarının crafting sistemleriyle hemen hemen aynı zaten), oyunda yaşamak için yemeye, içmeye, uyumaya ve dinlenmeye ihtiyacımız var. Fakat bu yemek ve su işi biryerden sonra bıktırabiliyor başta çok hızlı acıkıp susuyoruz ve su bulmak için gittiğimizde bizi ormandaki(orman dediğime bakmayın oyun çölde geçiyor ağaçların bulunduğu yerleri kastediyorum :D) yaratıklar, npcler karşılıyor ve bunları kesmekte bi hayli zor ilerde rahatlıyorsunuz fakat başlangıç için çok güçlüler diyebiliriz. Şimdide gelelim inşa etme kısmına, ev yapmak veya birşeyler inşa etmek oyunda gayet hoş ve başarılı tabi bunları yapmak için çok fazla materyal gerekiyor ve tabiki bunları bulmak içinde yine ormanlara giriyoruz ağaç kesiyoruz taş topluyoruz bu işleri meşgulkende dikkatli olmalıyız sonuçta açık hedef haline geliyoruz npc veya başka oyuncular saldırabiliyor. Oyunda birde din olayı mevcut ileride tapınak inşa etmemiz gerekiyor fakat o kadar ilerlemediğim için bu konuya değinmiyorum ve oyunu grafiksel yorumlamaya geçiyorum, oyunun grafikleri oldukça iyi Unreal Engine 4 ile geliştirildiği için ağaçlar, su vs. gayet güzel gözüküyor. Ses kısmınada değinecek olursak bence yeterli diyebiliriz ama çok daha iyi olabilirdi. Bunların dışında oyunu oynamanızı tavsiye ederim, şu an için oyuna ön yargılı davranmayın yeni çıktı sonuçta hataları görmezden gelinebilir. Bu tür oyunlardan hoşlanıyorsanız fiyatının değerini hak ediyor. Aslında daha anlatabileceğim konu var ama o kadar fazla anlatmak istemiyorum, oyunu deneyip görmeniz ve kendiniz keşfetmeniz daha zevkli olur.
Kısaca oyunun sloganında olduğu gibi "Hayatta Kal, İnşa et, Hükmet." diyebiliriz
İyi eğlenceler..