Setna 最近的評論

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Metro sürekli olarak gördüğümüz oyunlardan çok daha yaratıcı bir konuya sahip. Aslında bunun sebebi bizim genelde batı ülkelerinin oyunlarına maruz kalmamız diye düşünüyorum. Sürekli olarak Avrupa ve Amerika kökenli oyunlar oynadığımızdan farklı yerlerden oyunlar çıkınca çok farklı geliyor.


2013 yılında dünyadaki nükleer savaşlar yüzünden insanoğlu ve hatta yeryüzündeki yaşam yok olmanın eşiğine geliyor. Yeryüzü yaşanılamaz hale gelince Rus halkı yerin altındaki devasa metro hatlarına çekiliyor. Oyun da adını buradan alıyor zaten. Ana karakterimiz Artyom ise burada büyüyen çocuklardan biri. Artyom daha 4 yaşındayken metroya çekildiğinden yeryüzü hakkında pek bir şey hatırlamıyor. Artyom, bulunduğu istasyonun komutanın oğlu. Genç ve tecrübesiz Artyom'un hayatı bir gün yaşadığı istasyona gizemli "Dark Ones" saldırıyor. Metronun elit barış gücünden tecrübeli biri olan Hunter, Artyom'dan yardım istiyor. Kendisi bu gizemi araştırmak için işe koyulurken Artyom'u ise her ihtimale karşı metronun merkezine yardım istemeye gönderiyor. Hikayemiz de Artyom'un kendi istasyonunu kurtarmak için merkeze doğru yaptığı bu yolculuğu konu almakta.

İnsanlığın ne kadar aciz duruma düşebileceğini, kaynaklar için nasıl kendi vatanları içinde bile bölünebileceğini gösteren oyun, gerçekten sürükleyici bir yapıya sahip.


İlk bakışta sıradan dursa da oynanış aslında oldukça derin. Hele hele çıktığı tarihi göz önüne alırsak. Standart birince şahıs oynanışının dışında hoş detaylar var. Yüzeyde sürekli olarak maske kullanmak zorunda olmak, maske kullansak bile belirli süre aralıklarında filtre değiştirmek zorunda olmak çok güzel detaylar. Üstelik sağdan soldan filtre toplamanız da yetmiyor, maskeniz de çatlayabiliyor ve hatta kırılabiliyor. Bu durumda maskenin kendisini değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Oyunda mermilerin para birimi olarak kullanılması ayrı olmuş zaten. Ha bir de Redux sürümünde oyunda bahsedilmeyen detaylar var. Örneğin fırlatılabilirler ve kişisel jeneratörünüz. Fırlatılabilirlerden kastımız anlayacağınız üzere bomba tarzı şeyler. Kişisel jeneratör ise çok daha farklı, bu cihaz kullandığınız elektrikli cihazları şarj etmenize olanak sağlıyor. Bir el feneri kullanıyorsanız bu bir güç tüketimi, gece görüşü kullanmanız bir güç tüketimi ve hatta bazı özel silahlar da güç ile çalışıyor. Ara sıra oturup manuel olarak şarj etmeniz gerekiyor.

Oynanış zaten korku ve gerilim ağırlıklı olduğundan bu tarz hayatta kalma mekanikleri sizi iyice oyunun içerisine çekiyor.


Oyunun en güçlü yönü atmosferi diye düşünüyorum. Metro hatlarının terk edilmişliği, yüzeydeki binaların yalnızlığı, yeraltına çekilen insanların çaresizliği... Genel olarak o melankolik ve korku & gerilim dolu havayı çok iyi verdiğini düşünüyorum. Üstelik bunu oyunun her noktasında başarılı bir şekilde yapıyorlar. Redux olarak yenilendikten sonra genel olarak tüm kaplamalar da yüksek çözünürlüklü hale getirilince günümüzde bile oldukça çekiyor oyun kendisine.

Her anlamda çok kalite bir yapım. Hikaye, oynanış ve grafik üçlüsünün çok iyi harmanlandığı nadir oyunlardan. Fiyatı da uygun. 87SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Yayında oynayıp bitirdiğim ilk oyun oldu ve doğrusunu söylemek gerekirse, yayında başlamış olmasam hayatta bitirmezdim çünkü gerçekten çok sıkıldım.

Oyunda çökmekte olan bir ailenin babasını (Richard Nolan) oynamaktayız. Richard herkesi tersleyen, kendini bilmiş ve gıcık bir aile babası. Kendisi bir yazar olan Richard, teknoloji ile insanlığın fazla iç içe geçtiğini ve bunun insanlık için ciddi sorunları olacağını düşünüyor. Her yerde herkesin izlendiğini, gerçeklik ile sanal dünyanın birbirine karışmaya başladığını düşünüyor ve haksız da sayılmaz. Lakin Richard'da sadece bu basit bir düşünce değil. Daha çok teknoloji nefreti duruma gelmiş ve bu konudaki saplantısı ailesini de etkilemeye başlıyor.

Richard'ın ailesini, daha doğrusu çocuğunu geri kazanmak için çıktığı yolculuğunda ona eşlik ediyoruz. Richard'ın saplantılı düşüncesi, bizi yer yer amacımızdan saptırsa da.

Hikaye işlenişi bana göre çok yavaş kalıyor. Her şey çok ağır ilerliyor ve bu ağırlık insanı cidden sıkıyor. Üstüne bir de oynanış çok sığ olunca insana baya bir bıkkınlık veriyor. Oyun ne kadar yürüme simülasyonu olarak geçmiyor olsa da oynanışta çok da bir şey yapamıyoruz. Bunların hepsi birleşince de ben bir hayli sıkıldım açıkçası.

Transhümanizm başlığı etrafında dönen oyunumuz çok uzun değil fakat ağır işleyişi yüzünden uzun gibi hissettiriyor. 10$ edeceğini sanmıyorum. Konuya çok merak duyanlar hariç sıkılacağını düşünüyorum. 50SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Zero Hour, artık uygun mu desem pahalı mı desem bilemedim ama, güncel piyasaya göre uygun diyebileceğimiz bir fiyat etiketine sahip keyifli bir eşli operasyon oyunu.

Kısa süreli de olsa kendi arkadaşlarımla oynamıştım, onunla ilgili bir videoyu aşağıya bırakıyorum.
https://youtu.be/jMwyPh2QSOY

Zero Hour aslında güzel düşünülmüş bir oyun ama yeterince ilgi görmedi. Teknik açıdan da yapımcıların oyunu daha oynanabilir hale getirememiş olması bunda büyük rol oynuyor bence.

Öncelik kendi ekipmanlarımızı seçerek oyuna giriyoruz. Silahlarımız özelleştirilebilir ve bina içi operasyonlarda kullanılabilecek çeşitli ekipmanlar mevcut. Hoş bir çeşitlilik katıyor oyuna. Lakin oyuna girdiğimizde bunu ayarlamamız için verilen süre çok az, önceden ayarlamamız gerekiyor ki oyun nedense sık sık bu ön ayarlarımızı siliyor. Güzel planlarla girdiğimiz oyunda bok gibi kalabiliyoruz sık sık. Giriş yerleri ve planlama aşaması olsun güzel düşünülmüş. Gerçekten ciddiye alındığında faydalı olabilecek çok fazla şey var, lakin oyun dünyasının şu an için bu tarz şeylere hazır olmadığını düşünüyorum.

Oyun aslında eskilerin SWAT oyununu anımsatıyor bana, sadece modernleştirilmiş hali gibi geldi. Lakin oynanış olarak güzel düşünülen yerleri olduğu gibi çok da eksisi var. Örneğin bazı camlar kurşun geçirmezken bazıları geçiriyor ve aradaki farkı anlamanızın hiçbir yolu yok. Basit bir ofis cam kapısı kurşun geçirmezken güvenlik camı geçirebiliyor. Eh 1-2 kurşunla öldüğünüz bir oyunda bu hayli can sıkıcı oluyor bu yüzden.

Yapay zeka baya bir sorunlu, davranışlarının hiçbir mantıklı açıklamasını bulamıyorum çoğunlukla. Bazen bir merdivene 10 kişi yığılıyorlar ve sıkışıp kalıyorlar. Bazen de komando gibi gece görüşüyle bir göremeyeceğiniz bir mesafeden zifiri karanlıkta siz saklanarak sessiz sessiz ilerlerken sizi fark edip tek kurşunla indiriyorlar. Mekaniklerde de ufak tefek eksiklikler olduğunu düşünüyorum.

Oyun maalesef ölmüş durumda. Alırken bunun farkında olarak alın. Arkadaşlarınızla beraber girmezseniz pek zevk alamazsınız.

İyi düşünülmüş fakat o kadar da iyi yansıtılamamış bir oyun maalesef. Ölü olduğundan sadece toplu olarak arkadaşlarınızla almanız önerilir. 60SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Bu devirde vakit öldürmek için arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz en keyifli ve en uygun fiyatlı oyunlardan biri. Ben agalarla oynadığımız videoyu aşağıya eklliyorum.
https://youtu.be/5Ka3BuvxS1s
Oyunumuzun olayı şöyle, 4 kişiye kadar girdiğimiz oyunda amacımız odaların gücünü restore etmek. Tabii ki bunu yapabilmemiz için odaları temizlememiz ve odaları kirleten uzaylı böcekleri öldürmeliyiz. Böceklerin oyuna güzel bir çeşitlilik katan farklı versiyonları var. Bazıları sadece su ile vurulurken bazıları da su atılınca güçleniyor mesela, bu yüzden göründüğü kadar kolay olmadığından emin olabilirsiniz.

Uzun uzun oyun oynamak için vaktiniz yoksa arkadaşlarınızla vakit öldürmek için çok iyi bir seçim. Fiyatı da çok uygun. 70SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

İlk oyun ile aynı evrende geçmesi hoş olmuş. Lakin hikaye olarak sanki bir tık daha zayıf gibi geldi bana. Bu daha çok oyun içerisindeki gizem faktörünün neredeyse tamamen kaldırılması ile alakalı sanırım. Fena bir oyun olmamış gibi yine de.


Oyun çok sakin başlıyor. Bekar bir babanın iki (Sean ve Daniel) çocuğundan büyük (Sean) olanı olarak oynuyoruz. Hikayemiz çok sıradan başlıyor, Sean okul arkadaşıyla beraber parti planı yapıyor işte klasik eğlence içki, sonra eve geliyor kardeşinin yaramazlıkları oluyor onunla uğraşıyor gibi. Lakin kardeşini bahçede oynamaya gönderdikten sonra her şey değişiyor. Kardeşi yan komşu ile tartışmaya giriyor ve olaylar çok trajik bir hal alıyor (tabii ki sürprizi kaçmasın diye burada söylemeyeceğim ne olduğunu). Sean kardeşini de alıp yollara koyuluyor. Amaçları polisten kaçıp Meksika'ya sığınmak. Onların beş parasız ve tecrübesiz bu yolcuğu boyunca tabii ki bir sürü olaylar yaşanıyor ve hikayemiz de bu şekilde oluşuyor, biz de onlara eşlik ediyoruz.


İlk oyunda tercihlerin finali etkilememesi çok eleştiri almıştı. Yapımcılar bunu dikkate almış olacak ki ahlak ve kardeşlik seviyesi getirmişler. Yaptığınız tüm seçimler ahlakınızı ve kardeşliğinizi etkiliyor. Tabii ki bu durum sadece finali değil oyun boyunca olan olayları da etkiliyor. Aslında şöyle açıklayayım, siz kardeşinizi büyütüyorsunuz. Yani oyun boyunca yaptığınız her seçim onun da oyun boyunca bakın oyun sonunda değil oyun boyunca yaptığı hareketleri etkiliyor. Diyaloglar haricinde oyun daha çok bir yürüme simülasyonu havasında geçiyor, aynı önceki oyunlar gibi.


Bu tarz oyunlar için grafikler çok da önemli değil, lakin kaliteli grafiklerin de oyunu daha zevkli kıldığı bir gerçek. Life is Strange 2 bize hoş grafikler sunuyor, lakin sadece hoş. Mağazadaki ekran görüntüleri oyunun görsel kalitesini gayet iyi anlatıyor bence. Bunların üstüneyse animasyonlar daha iyi bir hale gelmiş. Hikaye oyunları için çok çok önemli animasyonlar. Yine de biraz daha düzenlemeye ihtiyacı var gibi ama olsun.

İlk oyunlar kadar iyi bir iş çıkarmamış olsalar da genel olarak yeterli bir seviyede. İki kardeşin hikayesi güzel bir oynanışla anlatılmış. İndirimde almanızı tavsiye ederim. 70SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Battlefield adını gerçekten hak eden bir oyun olmuş. Grafik kalitesi, atmosferi, oynanışı ve diğer her şeyi çok iyi. EA üzerinden satın alıp uzunca bir süre oynamıştım. Steam'den oynadığım süreç boyunca birkaç kısa kesit aldım. Videosunu aşağıya bırakıyorum.

https://youtu.be/V9Kxj0CSxvY


Serinin diğer oyunlarında olduğu gibi belirli bir bölgede geçmiyor. 1. Dünya Savaşı'nın farklı cephelerinde geçmekte. Her cephede ayrı bir trajedi var elbette. Örneğin siyahi Fransız askerlerinin kendi ülkeleri tarafından uğradıkları ırkçılık bile gözler önünde. Fakat sizin için en önemli kısım Osmanlı diye tahmin etmekteyim. Konu tabii ki Çanakkale savaşı seçilmiş. İyi hoş ama DICE ekibi ne akla hizmet olayları İngiliz gözünden anlatmışlarsa artık, Osmanlı askeri gözünden anlatılmalıydı bence kesinlikle. O zamana kadar kurulmuş en büyük donanmalardan birini çökmekte olan bir ülke malup ediyor sonuçta. Bunun haricinde herhangi bir sorun yok gibi, hikaye anlatımı gayet yerinde.


Oynanış muazzam. Ekipman çeşitliliği çok iyi düzeyde. Sadece silahlar biraz duru, fakat bunu normal karşılamak gerekli çünkü 1. Dünya Savaşı bu sonuçta. Birçok araç ve silah olması gerektiği kadar güçlü, 1-2 uçuk şey olsa da her şey oldukça dengeli. Haritaların çeşitliliği ve genişliği de oynanışa ciddi bir katkıda bulunuyor. Özellikle "Behemoth" sistemi oyuna ayrı bir keyif veriyor. Bu sistemde belirli bir yerden sonra kaybeden taraf çok güçlü özel bir araç kazanıyor, bu haritadan haritaya değişiyor. Örneğin bir tanesinde sıcak hava balonu, bir tanesinde zırhlı tren gibi farklı araçlar geliyor. Bu araçlardan en ikonik olanı sıcak hava balonu sanırsam, zira yok edildiğinde görkemli bir şekilde yere çakılıyor. BF1 ne kadar çok kişi olursa o kadar keyifli geçiyor, bu yüzden bazı sunucularda oyuncular yığılıyor. Ufak bir eksisi bu olabilir.


Grafik kalitesi olarak gerçekten üst düzey. 2016 oyunu olmasına rağmen hala çok çok iyi grafik kalitesine sahip. Devasa patlamalar ve alevler gerçekten 1. Dünya Savaşı ruhunu veriyor. Zaten ses efektleri ve oynanışı ele alış şekli 2016 yılında gerçekten FPS dünyasını değiştirdi. Çoğu kişi farkında olmasa da tasarım olarak BF1 dünyamızın değişimine sebep oldu. Sanırım bir oyunda gördüğüm en iyi atmosfere sahip, gerçekten özellikle bazı haritalardaki atmosfer oyunun içine çekiyor adamı resmen.

BF1 belki de BF serisinin en iyi oyunu, özellikle atmosferi ve görsel efektleri sizi oyunun içine çekiyor. Üstelik çok kaliteli bir oynanışa sahip. İndirimlerde kaçırmayın derim. 85SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Önceki oyunlar gibi yine oldukça kaliteli bir yapım olmuş. Lakin bu sefer eleştireceğim noktalar biraz daha fazla.


Lara Croft bildiğiniz gibi diğer oyunlarda oldukça genç fakat yetenekli bir kaşifti. Bu oyunda ise biraz daha tok bir hal almış. Lakin biraz dikkat etmeye başlayınca Lara aslında gittikçe babasına benziyor. Babasının yapamadıklarını yapabilse de macera hırsı onu ve çevresindekileri tehlikeye sokuyor, aynı babasının yaptığı gibi. Oyun boyu Lara'nın oyunun başlarında yaptığı bir hatayı (kendini tutamayıp bir hançeri alıyor ve bu küresel bir kriz çıkarıyor) düzeltmekle geçiyor. Süreç boyunca en yakın arkadaşı Jonah bile yer yer onun karşısında yer alıyor. Biz de Lara'nın içindeki canavarın yer yer ortaya çıktığını görüyoruz.


Tırmanış mekaniklerinin iyice geliştirilmesiyle oynanış iyice keyifli bir hale gelmiş. Güzel sayıda silah ve bu silahların özelleştirme seçenekleri var. Aynı şekilde giyim ve yetenekler de güzelleşmiş. Oynanış bir hayli yumuşak olmuş zaten, özellikle hareket mekanikleri gittikçe daha akıcı oluyor. Lakin biraz fazla "toplanabilir" şeyler ortaya çıkmaya başladı ve bunların önemli bir kısmının oyunun ilerleyen sürecinde elde edilecek ekipmanlarla toplanabiliyor olması rahatsız edici. Yani, neden sürekli olarak bir şeyleri almak için geri dönmek zorundayım anlamıyorum. Hem madem böyle bir mekanik var, o zaman hızlı seyahat (fast travel) da değiştirilmeli. Kamplara istediğim bir noktadan ışınlanabiliyor olmam gerek, sadece birinden diğerine değil yani, yoksa ameleliğe dönüyor iyice ve sıkıcılaşıyor.

Öte yandan birçok yerde Uncharted'a benzediğini okuyordum serinin fakat kendince farkları var olduğunu da biliyordum. Fakat bu oyun ile beraber cidden bu durumu sorgulamaya başladım, umarım biraz daha özgün mekanikler ekleyebilirler oyuna.


Tomb Raider serisi grafikler olarak cidden döneminin her zaman birkaç adım önünde oluyor. Bu oyun da yine aynı şekilde oldukça kaliteli grafiklere ve sahne tasarımına sahip. 2018 yılında çıkmış bir oyun olmasına rağmen görsel olarak çok çok tatmin edici, günümüzün AAA yapım diye geçinen oyunları örnek alırlar umarım.

Fiyatı bu devir için çok çok ucuz. Önceki oyunları sevenler için mutlaka tavsiye derim. Çok kaliteli bir yapım olmuş yine. 80SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Aslında çok iyi yapılmış bir oyun. Gerçekten Friday 13th havasını veriyor düzgün oynanınca. Lakin çok oyunculu kısmı maalesef ölü. Neden böyle bir oyun öldü anlamış değilim açıkçası.

Aşağıya bizim agalar videosunu atıyorum, hoş biz biraz farklı oynadık ama olsun :)

https://youtu.be/0BEtGbpKjL8

Oyunumuz 9 kişiye varan bir sayıda oynanabiliyor. 1 kişi Jason olarak kalan 8 kişiyi avlıyor. Çok kişi olarak oynanılması esas hazzı veriyor bence. Çünkü hayatta kalanların ana kaçış mekaniği arabayı tamir etmek ve bunun için sık sık dağılıp tekrar birleşmeleri gerekiyor. Jason ise bu durumu engellemek için dizayn edilmiş mekaniklere sahip. Tam kapışma bence en keyifli bu şekilde oluyor yani.

Oyundaki eşya mekanikleri ve savaş mekanikleri de gayet iyi. Karakterlerin yetenek setleri ve özellikleriyle de birleşince geniş bir çeşitliliğe sahip oluyorlar. Aynı şekilde farklı Jason versiyonları da bulunduğu için oyun baya bir keyifli oluyor.

Grafikler de gayet yeterli düzeyde bence. Özellikle karakterlerin animasyonları ve ses efektleri de tam yerinde olmuş.

Arkadaşlarınızla bir hayli eğlenebileceğiniz çok keyifli bir oyun. Üstelik 25₺ tam fiyatı bile bedava denebilir bu oyun için. 75SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Yine kaliteli bir Tomb Raider oyunu çıkmış karşımıza. Bu oyun ile birlikte yapımcılar Tomb Raider evrenini çok daha büyük bir hale getirecek hikayesel adımlar atmışlar. Her açıdan iyi kalitede bir oyun çıkarılmış.


Hikayemiz Lara'nın babasının araştırmalarını kurcalamasıyla başlıyor. Babası ölümsüzlüğün mümkün olduğuna dair birkaç keşif yapıyor. Lakin bir yandan kimse ona inanmıyor ve Croft ismi zedeleniyor bir yandan da onun araştırmasının peşine düşen Trinity isimli gizli bir örgüt ortaya çıkıyor. Derin bağlara ve büyük bir güce sahip olan bu örgüt bu araştırmayı ele geçirmekte kararlı. Lara ise babasının ölümüne ve aile isimlerinin kirlenmesine yol açan bu araştırmayı tamamlayarak aile ismini temize çıkarmak ve dünyayı değiştirmekte kararlı. Biz de onların bu mücadelesini Lara'nın gözünden izliyoruz.


Bir önceki oyunda olduğu gibi bu oyunda da keşif önceliğimiz. Gerek çeşitli hazineler olsun gerek çeşitli mezarlar olsun gezebileceğimiz bir çok yer var. Dağ bayır tırmanıp her yeri karış karış gezebiliyoruz. Yunanca, Rusça veya Moğolca gibi dilleri öğrenerek keşif kalitemizi de artırabiliyoruz. Bunların haricinde geniş bir yetenek ağacımız var. Bazıları çok aktif yetenekler olurken bazıları da daha sönük kalan, basit yetenekler tabii ki.

Önceki oyunlara kıyasla çok daha geniş bir silah yelpazemiz ve bu silahları özelleştirme kabiliyetimizin yanı sıra daha farklı eşya üretme kabiliyetine de sahibiz. Hatta ayaküstü bile bir çok şey yapabiliyoruz. Örneğin öldürdüğümüz düşmanın telsizini yakınlığa duyarlı bir bomba tuzağına dönüştürebiliyoruz, bu sayede arkadaşları onu kontrol etmeye geldiğinde güzel bir sürpriz yaşıyorlar.


Dürüstçe konuşmak gerekirse 2016 için bir hayli iyi grafik kalitesine sahip oyun. Ben bu yıl (2023) oynamama rağmen yeni bir oyundan çok fark da göremedim. Gerek kaplamalar olsun, gerek seslendirmeler olsun her şey çok iyi durumda. Dikkat edildiğinde o kadar çok güzel detaylar var ki inanamazsınız. Yapımcıların özen gösterdiği çok belli. Üstelik karakterler de dönemin hamur adam grafiklerine sahip değil. Doğal bir yapıları var. Aynı şekilde animasyonlar da bir o kadar iyi düzeyde. Hepsi çok iyi yapılmış ve yine birçok küçük detay konulmuş.

Yine geldik Lara Croft'un tasarımına. Bir önceki oyun ile bu oyun arasında zaman olarak kayda değer bir fark yok. Lakin Lara'nın tasarımı özellikle yüzü aşırı derecede değişmiş. Sanki bir anda ergenliğe girmiş, önceki tasarım gayet yerinde gibi duruyordu bence, sadece tip olarak biraz daha olgunlaştırılması yeterli olurdu. Şuan ilk oyuna nazaran çok farklı duruyor.

Kaliteli yapılmış, keyifli bir açık dünya keşif oyunu olmuş. Oynanış ve grafikler çok iyi düzeyde. Bu devirde bu fiyata bedava bile denilebilir. Hele ki indirimde kesinlikle kaçırmayın. 80SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Güzel bir konsepte sahip eğlenceli bir vakit geçirme oyunu.

In Silence özellikle arkadaşlarınızla oynarken keyifli oluyor. Hoş zaten çok oyunculu kısmı şuan ölü durumda, çünkü sürdürülebilir bir oynanışı yok maalesef. Merak edenler için kendi oynadığım sürede kaydettiğim videolarda oluşan Aga Anları videosunu aşağıya bırakıyorum:

https://youtu.be/46tyXR6IfOQ

Oyunun esas amacı ya kaçmak ya da Rake'i öldürmek. Rake neredeyse kör bir canavar, sadece ışık kaynaklarını iyi görebiliyor fakat çok iyi bir duyma kabiliyetine sahip. Bu yüzden karanlıkta arkadaşlarınızla beraber sessizce ilerlemelisiniz. Oyun başı herkese dağıtılan farklı yeteneklere göre görev dağılımı yapmalısınız. Olur da yakalanırsanız el fenerinizin flash özelliğini kullanarak Rake'i geçici süreliğine kör edebilirsiniz. Rake'i yanıltmak için farklı yerlerden ses çıkarabilirsiniz ya da yağmur başladığında riskli hamleler yaparak yağmur sesiyle kendi sesinizi kamufle edebilirsiniz. Oyunun en zor işi olan cephaneliği de açabilirsiniz, bunun için bir dizi bulmaca çözmeniz gerekiyor. Tabii ki cephaneliği açmakla da bitmiyor işler, bir de herkesin silahlanıp Rake'i öldürmek için mücadele etmesi gerekli.

Çok geniş bir oynanışı yok maalesef, bir şeyler kazanıp biriktirmek diye bir şey olmadığından bir süre sonra sıkılacağınızı düşünüyorum.

Zaman öldürmelik güzel bir parti & korku oyunu olmuş. Yüksek indirim oranlarında ve arkadaşlarınızla toplu almanız tavsiye edilir. Çünkü çok oyunculu kısım ölmüş durumda. 60SP